9 Şubat 2015 Pazartesi

İlk Hafta Sonunun Ardından...


Torino'da geçirdiğim ilk hafta sonumu değerlendirmek gerekir ise;


Cumartesi günü güneşin çıkması ve havanın açmasının da etkisiyle tüm meydanlar insan doldu. Cumartesi akşamı ise herkes minik publara doluşuyor; kimisi şarabını yudumlarken kimisi espressosunun üzerine limoncello içiyor.

İtalyanların özellikle 16.00'dan sonra sokaklara döküldüklerini ve geç saatlere kadar kalabalık caddelerde dolaştıklarını gözlemledim. Burası için şaşırtıcı aslında çünkü hafta içinde bu kadar nüfusun olabileceğini düşünemiyor insan. Özellikle evimin bulunduğu Via Garibaldi ve Via Roma caddelere tıklım tıklım! Sokak sanatçıları büyük ilgi görüyor... 




Pazar günü de sakin değildi. Gündüz her meydanda bir pazar kurulmuştu. İnsanlar akın akın alış veriş ediyordu. 


Pazar günü Po Nehri'ne (Fume Po) gittim. Nehrin kenarındaki parklarda çocuklar oyunlar oynuyordu. Ankara'da görmeye alışık olmadığım bir görüntüydü aslında. Çünkü bilindiği gibi, Ankara'da çocuklar hafta sonları AVM'lere gidiyorlar.



Torino'nun etrafı Alp'lerle çevrili ve Po ovasında yer alıyor. Dolayısıyla Po nehri bu bölge için hayat demek. Zaten herhangi bir meydana çıkıldığında Alp Dağları'nı görmek mümkün. Bu sebepledir ki buradaki hava tertemiz. Ayrıca sokaklarda şakır şakır akan buz gibi çeşmeler yer alıyor. Buradaki insanlar içme suyuna her an ulaşabilir. Zaten kimse marketlerden su da almıyor...


Güneşli bir hafta sonunun ardından, Pazartesi günü geldi. Bugün kampüse gidip bisiklet almayı planlamıştım. Via Po caddesinden 18 numaralı otobüse bindim. Ancak otobüs biletimi yanlış bilet makinesine sokmuşum. Göçmen mahallelerinden geçerken, otobüse biletleri kontrol etmek üzere görevliler bindi. İngilizce bilmeyen bilet görevlilerine derdimi anlatmaya çalışırken inmem gereken durağı kaçırdım (hatta baya bir kaçırdım). Sonuç olarak görevliler bana 50 Euro ceza kestiler ve biletleri nasıl kullanmam gerektiğini anlattılar. 




Okuldaki resepsiyondaki, daha önce telefonla konuştuğum, adam bana bir bisiklet verdi. Okula gidip gelirken bu bisikleti kullanacağım. Okul ile ev arası yaklaşık 8 km. Yaklaşık 35-40 dakikada okuldan eve geldim. Gelirken, Torino'nun tüm Po Nehri boyunca uzanan parklarından geçtim. Her yer yemyeşil ve çok huzurlu. Parkların bittiği yerde hemen "old town" başlıyor; yani etrafa baka baka sıkılmadan eve vardım.  

Şimdi ise dinlenme zamanı, sonrasına ise tabi ders de çalışmak gerekecek...


Z.    


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder